5 Ağustos 2011 Cuma

Yani O Şeftali, Bu Fındık Mı?

Leblebi tozunu atarsın ağzına, sonra sana Yusuf dedirtirler ya hani, ya da her şey çok güzel derken 'Şen Yuva' nın bittiği haberini alırsın, sonra atv ye şekilli şekilli söversin, seni sözlükten falan atarlar bir kaç aylığına, ya da, ya da günün özeti için tuvalete girersin ama özetin çıktısını aldıktan sonra fark edersin ki tuvalet kağıdı yok, o tarz bir şey işte. Bunlar olur yani. Temel de yatan problem belediyecilik hemşehrilerim. Yaşınızı tutturun, hatırlarsınız. Bir zamanlar ülke çapında tasarruf edeceğiz diye her gün bir müddet elektirikler kesilirdi. Su kesilmesi fenaydı ama. Ne bidon taşırdık, şş sen biliyorsun hani. Ama ben en çok neyi özledim biliyor musun canım ciğerim, beyle 9 gibi ışıkları kapatıp açardık ya hani, sonra camlardan tencere tava vururduk birbirine aynı anda. Güzeldi yani. O yaşım için bir eğlence idi.

Asıl mevzu şu, hatta bir soru, belki bir bilmece, belki de hayatın şifresi! Soruyorum;

Entarisi ala benziyor x2
Şeftalisi bala benziyor x2
Şekerli misin vay vay?
Kaymaklı mısın vay vay?

dizelerinde geçen 'Şeftali' ile bize betimlenmeye çalışılan şey nedir? Ben yetkili olsam ÖSS de sorardım yani.

Hayt, benim yine uykum geldi ha. Yatıyorum ben hacı. Öperim.

Şükran*! Hoşçakal bebeyim. Bir başka gönderi de sevişmek üzere. Esenle kal.

*Blogumun ismidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder